1. Anasayfa
  2. Yapay Zeka

Yapay Zeka Bizi Bizden Önce Mi Keşfedecek?

Yapay Zeka Bizi Bizden Önce Mi Keşfedecek?
0

Kendine dair ne kadar bilgiye sahipsin? Kendi ütopyanda henüz keşfetmemiş olduğun ne kadar bilinmezlik var? Peki ön yargılarını bir kenara bırakıp bunları keşfetmek ister misin? Keza sen kendini keşfetmediğin müddetçe makineler seni keşfedecek hale gelecek gibi duruyor!

Sahi Nedir Bu Makineler?

Toplumun büyük bir kesimi onlara dair oldukça büyük bir ön yargıya sahip. Fakat ön yargılarımıza sebep olarak gösterdiğimiz verilerimizi biz paylaşmıyor muyuz aslında! Örneğin yeni bir sosyal medya hesabı açtığımızda genellikle daha önceden sahip olduğumuz hesaplarımıza bağlanarak açmayı tercih ederiz çünkü en baştan birçok bilgiyi doldurarak vakit kaybetmek ya da uğraşmak istemeyiz. Mesela geçtiğimiz aylarda annemle yapay zekâ hakkında çok sık çok konuşmaya başladık. Annem sosyal medyada ilgisini çeken bir şey olduğunda hemen babamla da paylaşıyordu. Ve yapmış olduğu bu veri paylaşımından dolayı bir süre sonra kendi hesabında karşısına çıkan şeylerin nasıl babamın da karşına çıktığına anlam veremiyordu. Bu ve benzeri durumla karşılan ve ‘Verilerimizi mi çalıyorlar? Telefonlarımızı mı dinliyorlar?’ diye endişeli ifadelerle sorgulayan birçok ebeveyn vardır muhtemelen.

Fakat endişe edecek bir durum yok aslında. Bunca şeyi biliyorlar çünkü verilerden öğrenen bu sistemler, daha iyi performans sergilemek için verilerimizden faydalanıyor. Bir diğer yandan da bu mecraları kullanarak birçok verimizi biz açmış oluyoruz aslında.

Benzer şekilde yapay zekânın yer aldığı projelerde göstermiş olduğu performans bizi hayrete düşürür derecede etkiliyor. Ve bu mükemmel sonuçların ardından bazı noktaları sorgulamaya başlıyoruz:

  • Bunlar ne kadar açıklanabilir?
  • O derin katmanlardan gerçekten neler öğreniyor?
  • Bu öğrendiklerinin güvenilirliği nedir? ‘ gibi.

Bu sorgulamalarla beraber yeni sorular da aklımıza gelmiyor değil!

Ve ‘Bir saniye ya! Ben ortaya koymuş olduğu bu sonuçları gerçek sandım! Aynı zamanda bir insanın karşısında galip gelmesi de oldukça şaşırılası bir başarı! Madem bu kadar mükemmel sonuçlar veriyor bu sistem, benim mesleğimi de elimden alır mı acaba? Ya ailem!’

Derken kendimizi bir çıkmaza sokuyoruz aslında. Çünkü yapay zekâ dediğimiz şey yaratıcı değil! Evet fazlasıyla iyi yazılar, görseller, müzikler oluşturabiliyor. Fakat bunları veri kümesinde mevcut olanlarla yapabiliyor. İhtimaller ya da yaratıcılık adına herhangi bir fikri yok ve bildiklerini tekrarlıyor. Başka bir deyişle biz ona ne öğretiyorsak onu öğreniyor.

‘Peki bu yaratma becerisi nereden geliyor?’ diyebilirsin 😊

Bahsi geçen bu beceri öğrenim süreciyle bağlantılı ki o süreçte bizim öğrenme algılarımızla ilişki. Bunu feyiz alma fikri aslında sayısız problem için sayısız makine üretmenin ya da program yazmanın efektif olmadığı düşüncesinden doğdu. Böylelikle bizlerdeki öğrenme sistemini yani ‘makinenin kendi kendine öğrenmesini’ programlamak daha etkili bir seçenek olarak düşünüldü.

Peki başlangıçta yalnızca ‘şöyleyse böyle olsun, bu şudur…’ gibi komutlarla çalışırken nasıl daha çok veriden faydalanarak kendi kendine öğrenen bir sistem haline geldi!

NEDİR BU ÖĞRENME EYLEMİ?

Oldukça öğrenmesinden bahsettiğimize göre bu öğrenme eyleminin aslında ne olduğuna gelelim. Makinenin öğrenmesini sağlamak istediğimiz aşikâr ve bunun için kendimizi feyiz alıyoruz. Peki bizler nasıl öğreniyoruz!

Öncelikle vücudumuz sensörlerle donatılmış vaziyette. Biyolojik yapımız gereği fiziksel, kimyasal olarak gerçekleşen reaksiyonların ardından beynimizde elektriksel bir sinyal olarak tahminlemeler yapılıyor:

  • O insan güvenilmezdir!
  • Bu elbiseyi alırsan çok beğenilirsin!
  • Şurada işe girmelisin!
  • O okulda okursan başarılı olursun!

Bizlerdeki bu tahminleme yöntemini matematiksel olarak modelleyebiliyoruz. Böylece matematiksel ifadelere dönüşen bu işaretleri programlama aracılığıyla elektronik platformlara aktarabiliyoruz. Bunun sonucunda ise sinir karar sistemimiz yapay olarak fiziksel bir ortamda çalıştırabilir hale geliyor. Modellemiş olduğumuz bu sinir sistemi sayesinde ise daha çok veriye erişerek daha derin modeller oluşturmasını sağlıyoruz. Aslında ‘derin öğrenme’ dediğimiz bu süreç sistemlerimizin daha çok veriyle beslenmesi oluyor. Keza sistemleri daha kolay test edebilmek adına mümkün olduğu kadar veri toplamaya, depolamaya ve transfer etmeye çalışıyoruz.

Tüm bunlar da ön yargılarımızın doğurduğu soruları yanıtlıyor aslında. Ki şimdi size ‘Sizce yapay zekâ muazzam işler yapınca seviniyor mu?’ diye sorsam artık sizde ‘Elbette hayır!’ dersiniz diye umuyorum. Bu noktada yapay zekâ ve insanın birlikte çalışmış olduğunu görebildiğimize göre kazanan ve dünyayı yok etme planları kuran bir yapay zekâ dan söz edemeyiz!

Bu nedenle, bu sistemlerin bizden bazı üstünlükleri olduğunu kabul etmekle birlikte sezgileri, duyguları, yaratıcılıkları olmadığı için üstünlükleri kullanma görevi bize düşüyor. Hali hazırdaki başarılı sonuçların ardından da sevinenin insan olduğuna göre yapay zekâya dair ön yargılarımızı kaldırmanın zamanı geldi.

Gelişim sürecimizdeki kapıları kapatmaktansa hep beraber ahenkle uyum içinde çalışmayı öğrenmemiz lazım. Artık insanı otomatikleştirmekten ya da makineleştirmekten başka fayda sağlamayan alanlara yoğunlaşmak yerine yaratıcılığımızı kullanmalıyız. Verimli olma kaygısını makinelere bırakıp mevcut olduğumuz yetkinlerimizi disiplinler arası etkili kullanabilir hale gelmeliyiz. Ve bunu ciddiyetle, anlayışla, yargılamadan yapmalıyız.

Ön yargılarımızı geride bıraktığımız ve uyumu sağlayabildiğimiz anlar bizi bekliyor! Daha fazla bekletmeye ne lüzum var! Hadi harekete geçelim! Biz ön yargılarımızın oluşturduğu küçük ütopyalardan daha fazlasına sahibiz😊

Yazılarıma medium hesabımdan da ulaşabilirsiniz.💖

youtube beğeni

Ne Düşünüyorsun?
  • 0
    harika_
    Harika!
  • 0
    g_zel_
    Güzel!
  • 0
    haval_
    Havalı!
  • 0
    e_lenceli_
    Eğlenceli!
  • 0
    _zg_n_m_
    Üzgünüm!
  • 0
    sevmedim_
    Sevmedim!

Project Manager | Digital Content Manager | Trainee at YetGen | Author | Student

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir