Karantinada geçirdiğimiz bayram günlerine dair gözlemlerimi ve hislerimi sizlerle paylaşmak istiyorum bugün. Öncelikle, umuyorum ki en özel günlerimizi, sağlıkla ve huzurlu bir şekilde, uzun yıllar boyunca sevdiklerimizle birlikte kutlamaya devam edebiliriz. Devam edebiliriz derken, karantina öncesi kaldığımız yerden demek istedim. :)
Özel günlerin bizim için ifade ettiği anlam ve bu günlerde yaşatmaya çalıştığımız gelenek ve görenekler, belki de yıllar içerisinde değişti ancak sevdiklerimize olan hislerimizi ifade etme ihtiyacımız, hiç değişmedi. Karantina dönemiyle birlikte, bu ihtiyaca bir yenisi daha eklendi ve “hislerimizi ifade etme şeklimizi” de değiştirme ihtiyacı doğdu.
Yeni Normallerde Doğan Yeni Sorular
Yeni normaller, duygularımızı birbirimize aktarabilmek için yepyeni iletişim kanalları aracılığıyla, yeni yollar keşfetmemiz gerektiğine işaret etti. Kimileri için heyecan verici bir deneyim ve adeta bir yaratıcılık göstergesi olan bu süreç, kimileri içinse adapte olma güçlüğüyle bir işkenceye dönüştü. Bütün bunlarla birlikte, akıllarda yepyeni sorular da belirdi haliyle:
- Süre kısıtı olmadan görüntülü görüşme yapabilmem için hangi ücretsiz platformu kullanmalıyım ?
- En güvenli görüntülü sohbet platformu hangisi ?
- Görüntülü görüşmelerde video’mu kapatsam, internet bağlantı hızım iyileşir mi? Acaba internet hizmeti aldığım firmayı mı değiştirsem ?
ve daha niceleri…
Bayram Bahane, Kutlaması Şahane ! Peki Sanalda ?
Türk toplumu olarak karantina döneminde kutlamaya çalıştığımız, milli-dini bayramlarda ve hatta doğum günlerinde “Kutlamaların tadı tuzu kalmadı hiç…“ dediğinizi duyar gibiyim.
Yan yana olmadan, birbirimizle kucaklaşmadan kutlama yaptığımızı tam olarak hissedemedik belki, hatta bu durumun burukluğunu da derinden yaşadık, haklısınız. Ben de sizlerle aynı hisleri paylaşıyorum. Bugüne kadar kutlama yapmak, benim için de hem fiziken hem de ruhen sevdiklerimle bir arada olabilmek demekti.
Hayatımızdaki birçok alanda “ilk”leri yaşatan “sosyal mesafe” kavramı, özel günlerimizdeki kutlamalarda da varlığını derinden hissettirdi. Sevgili Covid-19 çok meraklı çıktı :) Artık ben de aranızdayım, benim varlığımı da kabul edin ve ona göre davranın dercesine “sosyal mesafe” kavramının bayram kutlamalarında da vazgeçilmezimiz olmasını sağladı.
Duyulara “Sosyal Mesafe” Darbesi
Virüsün yayılmasını önlemek amacıyla fiziksel temastan kaçındıkça, dokunma duyumuzun da köreldiğini hissettik zaman içerisinde. Sahi ya, duyularımızı kaybetsek ne olurdu, diye düşünmüş müydünüz hiç? “Perfect Sense” filmini izleyenler varsa, belki de karantina günlerimize şükreder hale gelmiştir benim gibi.
Başımıza daha ne gelebilir ki diye kara kara düşündüğünüz bir zaman olursa, ki umarım hiçbir zaman bunu yaşamazsınız, bu filmi izlemenizi tavsiye ederim. Böylece, hakkıyla yapamadığımız kutlamaların burukluğu, yerini şükür duygusuna bırakabilir, en azından bir süreliğine. :) Bir sonraki yazımda, bunun üzerine de sohbet ederiz.
Sanalda da Olsa Birlikteyiz ve Güçlüyüz !
Küçüklüğümüzden itibaren, kendi ailemizden veya yakın çevremizden gözlemlediğimiz, bize miras kalan bayram geleneklerini sanal dünyada yaşatmaya çalışmak, hepimiz için deneysel bir süreç ve unutulmaz bir anı oldu. Teknolojinin içine doğan yeni nesil için bu durum yadırganmadı belki. Ancak, zamanında bize yol yordam öğreten büyüklerimiz için, hayatları boyunca yaşadıkları en akıl almaz deneyim oldu belki de. Büyüklerimizden öğrendiklerimizin sanal dünyadaki karşılıklarını, bu sefer biz küçükler, onlara öğretmeye çalıştık. Böylece, dijital yetkinliklerin artık bir ihtiyaç haline geldiğini de fark etmelerini sağladık.
Öğrenmenin yaşı olmadığı gibi,“öğretmen”in de yaşı olmaz.
E⚡
Büyüklerimiz, bu yeni normaller döneminde, bir yaşlarına daha girdiler belki. Ama daha iyi anlaşıldı ki, küçük-büyük demeden, herkesten öğrenilecek yeni bir bilgi vardır, özellikle içinde bulunduğumuz bu dijital dünyada. Kazanacağımız yeni bir farkındalık, uygulamaya başlayacağımız yeni bir yöntem, bize hayatımızın geri kalanı için bambaşka ufuklar açabilir. Yeter ki, önyargılarımızı bir kenara bırakmayı kalıcı olarak öğrenebilelim ve sadece “öğrenme”ye odaklanalım.
“Asla yapamam !”
“Mümkün değil !”
“Kim, ben mi ?”
gibi cümleleri bize sıkça kurduran Covid-19 !
Sayende daha neleri deneyimleyeceğimizi ve bize kazandıracağın farkındalıkları merakla bekliyoruz !
Senden korkmuyoruz, ama bizimle “sosyal mesafe”yi korumanı bekliyoruz. :)
Hep birlikte sağlıklı günlere !
